http://www.orhangazigemic.com/
Bumerang - Yazarkafe

Sevgili Dostlar
Yorumlarınızla,
Önerilerinizle
bu makalelere can gelecektir.
BİR DAVAYI DERT EDİNDİM. . İNSANLARIN DERTLERİYLE, HEMDERT OLACAĞIM.
BU DERT ORTAKLIĞI İLE, BAŞLAYAN DOSTLUKLARA

YELKEN AÇAN BİR GEMİ OLACAK BU SAYFALAR.



NAMAZ VAKİTLERİNİ EN ÖNEMLİSİ DE İMSAK VAKİTLERİNİ YUKARIDAKİ TAKVİME GÖRE DİKKAT EDER VE O GÖSTERİLEN SAATLARE İLTİFAT EDERSENİZ ÇOK ÇOK İYİ EDERSİNİZ. ALLAHU TEALA SİZLERİ KORUSUN AMİN. BİZİ DE KORUMASI İÇİN HEP DUA EDİYORUZ. SİZLERİN DE DUALARINIZI BEKLERİZ.

Sevgili Dostlar
Gemiç Köyü Hakındaki bilgilerin önemli bir bölümünü, 96 yaşındaki Annem Halide Güler'den aktardım.
Kendi hayatından ziyade, Gemiç Köyü insanlarını bize anlattı.
Yurdumuzun insanlarını da karakter bakımından özetledi.
İçimizde bir çalışma şevki olduğunu Fakat tembelliğimizin daha baskın geldiğini belirtti.
Çok zeki olduğumuzu, çalışırsak çok ileri ülkeler düzeyine çıkacağımızı ifade etti.
Herkesi kendi gibi çalışmaya davet etti.
Çalışmak, çok çalışmak insanı daha dinç yapar.
İşleyen demir paslanmaz, dedi.
GEMİÇ KÖYÜ, HAVASI, SUYUYLA VE EN ÖNEMLİSİ GÜZEL İNSANLARIYLA MUHTEŞEM BİR YERDİR

23 Nisan 2015 Perşembe

GEMİÇLİ CEVDET ERTÜRK HAKKINDA BİLGİLER

CEVDET ERTÜRK



KARA ALİLER

KÖYÜN KURUCU SÜLALESİ

SEVGİLİ GEMİÇLİLER VE GEMİÇ KÖYLÜLERİNİ SEVENLER

BİR TUTKU İLE YAZIYORUM, BU SAYFALARDA..

TAKDİR EDİLMEK İÇİN DEĞİL, SİZLERE KARŞIBİR VAZİFEYİ YERİNE GETİRMEK İÇİN YAZIYORUM.

GEÇEN HAFTA AVDANCIKLILAR SÜLALESİNDEN İSMAİL CANDEMİR İLE GÖRÜŞTÜM.

KENDİSİ TESBİTLERİM HAKKINDA BİLGİ VERDİ.

EVET BU SÜLALEYE AVDANCIKLILAR DENİYOR. FAKAT AVDANCIKTAN SADECE BİR GELİN GELMİŞ. KENDİSİNİ ÇOK SEVDİRMİŞ.

HATTA KÖYÜN EBE HANIMLIĞINI DA YAPMIŞ.

BU EBE HANIMA SEVGİLERİNDEN DOLAYI BU KÖYÜN KURUCU SÜLALESİNE

AVDANCIKLILAR DENİLMİŞ.

OYSA SÜLALENİN İSMİ: KARAALİLER

KÖYÜ KURAN DÖRT SÜLALEDEN BİRİ.

DİĞER KURUCU SÜLALELER İSE.

BİLDİĞİNİZ GİBİ: AHMET ÇAVUŞLAR, YUNUSLAR VE KAHYALAR SÜLALESİ.

KARAALİLER SÜLALESİNİ HEMEN SAYAMADI. FAKAT DEDESİNİN AKRABALARINI SÖYLEDİ.

ALİ ERTÜRK VE ONUN ÇOCUKLARI MUSTAFA ERTÜRK, MİTHAT ERTÜRK, BİRGÜL, MÜNEVVER

EYÜBÜN DURMUŞ,VE ONUN ÇOCUKLARI AKKARIMA GELİN GİDEN BÜYÜK KIZI,

MUSTAFA ERGÜL, EYÜP ERGÜL, RECEP ERGÜL, ERTAN ERGÜL

İZMİRLİ SIRRI DİYE İSİMLENDİRECEĞİMİZ BİR KÖYLÜMÜZ.

ESAD BOLUNUN KAYINVALDESİ YANİ HAKKI BOLUNUN ANNEANNESİ.

ALTINOĞLU MEHMETİN ANNESİ, YANİ RAŞİT USLUNUN BABAANNESİ


ARKADAŞIM RAŞİT USLUNUN DEDESİNİN BABASI ÇOLAK İBRAHİM DÖRT DEFA EVLENMİŞ. HER EVLİLİĞİNDEN ÇOCUKLARI OLMUŞ. DEDESİ RAŞİT İSE KARA ALİLER SÜLALESİNDEN BİR HANIMLA EVLENMİŞ. RAŞİT USLUNUN BABAANNESİ KARA ALİLER SÜLALESİNDEN OLUYOR.

GÖRÜLÜYOR Kİ ARKADAŞIM RAŞİT KÖYDE ENÇOK AKRABASI OLAN KİŞİLERDEN BİRİ..

ZATEN ET VE TIRNAK GİBİ OLMUŞUZ. HEPİMİZ BİRBİRİMİZE AKRABAYIZ.


KARA MUSTAFAFALAR DİYE ADLANDIRILAN SÜLALE

BUNLAR KARA ALİLER OLUYOR.


SİZİN DE SÖYLEYECEKLERİNİZ VARSA BANA YAZIN.

KARA MUSTAFALAR SÜLALESİ

Kara Mustafalar Sülalesinin Atası Kara Mustafa Hafize Hanımla evlenir. Hafize Hanımın iki kız kardeşi var. Birisinin ismi Ürküş. Ürküş'ün birinci Eşinden Mesude ve Zekiye İsminde iki kızı olur. İkinci eşi ise Hüseyin Ağadır. Ondan Pembe; Hatice İsminde Kızları ve Mustafa İsminde Oğlu olur. Pembe Çakırlar sülalesinden Şükrü Ercan ile evlenir. Bir Oğlu bir Kızları olur. Kızları Hatice ise Veliler sülalesinden Veli Mehmet'in Oğlu Şükrü Bey'le evlenir. Kızları hatice ise Acemoğlu Sülalesinden Ali Poyraz ile evlenir. Oğulları Turan Poyraz ve Hüseyin Poyraz. hafize hanımın İkinci Kız kardeşi ise Emine hanımdır. Emine hanım ise İskilipler sülalesinin Atası İskilipli Mehmet ile evlenir. Ali ve Mustafa isminde oğulları ve Kaya Fadime ve Zabit isminde kızları olur.
Gelelim Kara Hüseyin'e..
Kara Hüseyin Hafize Hanımın oğludur. Ürküş Teyzesinin Ali Çavuş'tan Olma kızıyla Zekiye Hanımla evlenir.
Oğulları:
Mustafa Karasu
Mehmet karasu
Sami Karasu
Hafize hanımın bir kızı da Teşrif'dir. Teşrif Ahmet çavuşlar sülalesinden Ahmet Çavuşla evlenir. Necati Arol
Şerafettin Arol
Meliha Arol
Çocuklarının ismidir.
Kara Mustafaların bir kızı da Hatice Hanımdır.
Hatice Hanım Kahyalar sülalesinden Hüseyin Ekin ile evlenir.
Çocukları Recep, mustafa , Ahmet Sare Ve Nermin
Kara Hüseyin'in Çocuklarından Mustafa Karasu, Solöz Köyünden Ayşa Hanımla evlenir. Çocukları
Sevinç, Melek, Sevim ve Zekiye'dir
Kara Hüseyin'in bir oğluda Mehmet Karasu'dur.
Zühtüler sülalesinden Ahmet Yıldız ve fatma Hanımın Kızları Saadet hanımla evlendi. İki Çocukları var. Akın Karasu ve Emir karasu.
Kara Hüseyin'in Küçük oğlu Sami Karasu İse Çerkez bir hanımla evlenir. Çocuklarından biri Dr. Hüseyin Karasu. Çok yetenekli ve ünlü bir Beyin Cerrahıdır. Sami Karasunun çocukları hakkında daha fazla bilgiye ihtiyacım var.

Eksik ve yanlış bilgiler varsa düzeltilmesine yardımcı olmanızı bekliyorum..

HER SABAH VE AKŞAM BİLGİSAYARI AÇTIĞINIZDA http://www.orhangazigemic.com ADRESİNİ ZİYARET EDEBİLİRSİNİZ. HATTA BU ADRESİ ANA SAYFANIZ YAPABİLİRSİNİZ. O ZAMAN DAHA ÇOK ZİYARETÇİMİZ OLACAKTIR.

GEMİÇ KÖYLÜYÜM. GEMİÇ KÖYLÜLERİ VE GEMİÇ KÖYLÜLERİ SEVENLERİ ÇOK SEVİYORUM.

İÇİNİZDEN BİRİ:

HASAN GÜLER.

Size bu yazıyı yazamaktaki asıl maksadım.
Muhtar Cevdet Ertürk hakkında bilgilendirmektir.

Cevdet Ertürk: Kara Aliler sülalesindendir.
Ali Ertürk'ün torunudur.
Mithat Ertürk'ün oğludur.
Annesi Hicran Hanım, Gemiç Köyü Zühtüler sülalesinden
Ahmet Yıldız'ın kızıdır.
Cevdet Ertürkün dayısının ismi: Sedat Yıldızdır.
Amcasının İsmi: Mustafa Ertürk'tür.

1999 yılından 2004 yılı seçimlerine kadar bir dönem muhtarlık yapmıştır.
Gemlik Muratoba Köyünden Hasan Bayrak'ın kızı Selda Hanım ile evlidir.
İki kızları var. Melda ve Nisa..
Melda yakında üniversiteden Tıp Doktoru olarak mezun olacak.
Nisa ise, Anadolu lisesinde okuyor.
Muhtar Cevdet ERTÜRK ise: bugünlerde tatlı bir heyecan yaşıyor.
Gemlik ilçesi
Hamidiye Mahallesi
Hal Boyu Sokak No: 5 E de
ZEYTİNCİ DÜKKANI AÇTI.
TOPTAN VE PERAKENDE
ZEYTİN, ZEYTİNYAĞI, ZEYTİNYAĞLI SABUN VE DİĞER ZEYTİN MAMÜLLERİNİN
SATIŞINI YAPIYOR.
KENDİSİNE UĞRADIM.
ÜRÜNLERİNİ GÖRDÜM.
BEĞENDİM.
İNŞAALLAH BİR DAHAKİ GEMLİK ZİYARETİMDE
KENDİSİNDEN ALIŞVERİŞ YAPACAĞIM.
Ziyaretine Kardeşim Orhan Güler ile beraber gittim.
Şentürk Yağnesinin sahibi Fazıl Şentürk de o sırada Cevdetin ziyaretine geldi.
Hoş sohbet sırasında ve Kardeşim Orhan ve Fazıl Şentürkün yanında
Gemiç Köyü Muhtarlığı yaptığı sırada köyümüze hizmetlerinden bahsetti.
Şentürk Zeytinyağı Fabrikası onun muhtarlık zamanında yapılmış.
Köyümüz bahçelerinin doğu ve batı tarafına iki adet büyük su havuzları daha doğrusu depoları yaptırılmış.
Köyümüz içme suyu problemi çözülmüş.
2000 metre boru yenilenmiş.
Evlerin içme suyu tesisatı sağlık açısından mükemmel olmuş.
33 Dönüm top sahasına ZEYTİN Ağacı dikilmiş.
Ovadaki Vakıf Tarlaya Tam 850 adet Zeytin ağacı dikilmiş.
Köyün sokakları tekrardan yeni bir çalışma ile düzenlenmiş.
Daha önceki Muhtar Salih Dimrit'in çalışmaları takdir edilerek, bu hizmetlere yeni hizmetler eklenmiş.
Çok vaktimiz yoktu.
Bana kartını verdi.
Zeytinci Dükkanının adresini yukarıya yazdım.
Şimdi de telefonunu yazıyorum.
Kendisiyle irtibata geçmek isteyenler arayabilirler.
ZEYTİNCİ CEVDET ERTÜRK:
05327650977
Allahu Teala Muhtar Cevdet Ertürk’ten razı olsun.
Kendisine Gemlik’te yeni bir işyeri açmış. Zeytin ve Zeytin mamülleri toptan ve perakende satışını yapacak. Bu yeni işinde muvaffak olsun. Başka köylülerimize de örnek olsun. Cevdet Ertürk’ün gösterdiği yoldan ilerlesinler. Amin.
Muhtar Cevdet Ertürk’ün anneannesi dutluca köyündendir.
Dutluca köyünde de akrabaları vardır.
Hanımı ise, benim iki teyzemin gelin gittiği Muratoba köyündendir.
Kendisi Hıoş sohbet ve sevecen bir insandır.
Amcalarımın sülalesi TATSIZLAR hakkında o da bir hatırasını anlattı.
Daha önceki yazılarımda belirttiğimiz gibi, köyümüz arazisinde sanayii kuruluşları endam etti.
Ovamızda NAMSAL diye bir tesis var.
Bu tesisin sorumlusu da İstanbullu Davut Usta.
Davut Usta Hüseyin Arol Amcamın oğlu, Mustafa Arol’a
Hem de bir CUMA günü (aşağıya niçin hem de Cuma günü dediğimin hikayesini yazacağım.)
Mstafa Arol'un bir hafta da yapamayacağı kadar işleri yapmasını istiyor.
O da:
" - ha tatsız ha ! sen benim dedemi de geçtin." diyor.
Bu Davut Usta bir zaman sonra Orhangazi Göl Gazinosuna gidiyor.
Yanında İstanbuldan Misafir olarak geln kızı ve damadı da var.
Onlara güzel bir yemek yedirmek istiyor.
Orada Tatsızlar Sülalesinden Necdet Akın Lokanta işletiyor.
Onunla Davut Usta arasında bir iki kelimelik konuşma oluyor.
İstanbullu Davut Usta, insan sarrafı Necdet'e manalı manalı bakıyor.
Ve:
"- Sen Gemiçli Tatsızlar Sülalesinden misin." diyor.
O sırada Necdet’in lokantasında Muhtar Cevdet Ertürk de varmış.
Olayı bana anlattı.
Sonra Necdete sordum.
Onayladı.
Bu konuda tamamlamak istediğiniz bir iki cümle varsa, yazabilirsiniz.
Gemiç Köylü hasan Güler.
Aşağıya Tatsızlar Sülalesinin hikayesini tekrar yazacağım.



Aşağıdaki Bilgiler Emekli Yarbay Sevgili Büyüğümüz

Cevdet Özkardeş'ten alıntıdır.

Kendilerine çok teşekkür ederiz.

Bu yazıyı okuyan diğer Gemiçli akrabalarımız da

bize bilgi verirler se onlar hakkında da

geniş yazılar yayınlanacaktır. Şimdiden teşekkür ederim.
Şerafettin Güler oğlu, Hasan Güler.


Sevgili Şerafettin Ağabeciğim oğlu Hasan: belki üzülürüz diye, bize özkardeşler sülalesi demişsiniz.

bizim asıl lakabımız CELLATLAR ismini, yazmamışsınız. Köylümün verdiği isimden neden gocunalım ki.
Bizim asıl lakabımız Atalarımızdan, lakabımız AHMET ÇAVUŞOĞULLARIdır.

Dedemin babası Ahmet Ağa askerliğini Padişah’ın  Hassa Alayında Çavuş olarak yapmış.
Malum, köylerde askerlikte Çavuş, Onbaşı olanlar isimlerinin başına bu rütbeleri koyarlar.

Bu yüzden Mehmet dedemin babasına Ahmet Çavuş demişler.

O ölünce de ailemize Ahmetçavuşoğulları denmiş.

Belki bilmiyorsunuzdur.Dedem Mehmet Ağa,sizin babalığınız Ahmet amca

Tatsızlar dan Musta bey (Mustafa) çok yakın akrabalar.

Zamanla ne olmuşsa köylü bizim eski ünvanımızı hatırlamış,

o ismi bize tekrar vermiş.

Ahmet amcalara AHMETÇAVUŞLAR denmiş.

Bize de CELLATOĞULLARI demişler.

NEDEN :
Bunun için iki olay anlatılır.
1.Atalarımızdan Habip dede var.Çok zengin.

Bel,çapa zamanı Kahya,kahvede Habip dedenin çapası var diyor.

Müsaıt olan herkes gidiyor.En az 60-70 kişi.Malum öğle yemeği bahçeye götürülüyor.

Ağabeycim bilirsin.pirinç pilavına erişte koyarlar.(köy makarnası)Habip dede eşine Bu sefer pilava erişte koyma der.

Fakat hanım unutur yine erişte koyar.Kazanlar bahçeye gelir.Dede kazanları kontrol eder ve pilavın erişteli olduğunu görür.

Tepesi atar.Atına biner ve dörtnala köye yönelir.Hanım yemeklerden alır,

Evin hemen doğusunda Tekelerin pınar var, Oraya gider.

Gelinlik çağda kızı ikinci katta,sokağa bakan odada gergef işliyor.Nal seslerini duyunca

Eyvah,babam bir şeye kızmış deyip odanın kapısını sürmeleyip kapıya dayanıyor.

Babası ,kilitli odaya geliyor.üç defa AÇ.AÇ. AÇ. diye bağırıyor.Kapı açilmayınca tabancasını çekip 3 el ateş ediyor.

Kız ölüyor.Kapıyı kırıp içeri giriyor.Kızının ölüsü ile karşılaşıyor.

Yeşil sarığını çıkarıp açiyor kızının üzerine örtüyor ve atına atlayıp gidiyor.

Bir daha da haber alınamıyor


2.Yine Atalarımızdan biri,kim olduğunu öğrenemedim,

gece,eşi ile odalarına çekilmişler.

Aylardan Mart.Kedilerin kızgınlık zamanı.Bilirsiniz konaklarda birden çok kedi olur.

Hayvanlar,kıyameti koparıyorlar.Kedilere odun,maşa, küreği vs atıyor,

başarılı olamıyor,birini tutup evin dış avlusuda bulunan dut ağacına asıyor.

Ertesi gün cuma Dağa kuruya gidenler kediyi görüyorlar ve CELLAT adını verlyorlar.

O ölünce de adımız CELLATOĞULLARI oluyor.
Bence asıl sebep budur.
Bu dedemiz ise hem Ahmet Amcaların hem de bizim dedemizdir.

AHMET ÇAVUŞLARIN BİR KOLUNA DA TATSIZLAR DEMİŞLER....

Ankara Haymana’dan Osman isminde bir delikanlı köyümüze yerleşir.
Bu Haymanalı Osmanın Köyümüz Tatsızlar sülalesine isim olacak bir hikayesi vardır. Torunu Kürt Osmandan dinledim. Yazayım mı? dedim. Yaz dedi. Hadise şöyle:
Burada size bir hatıra yazısı sunmak istedim. Bundan iki yüzyıl önce yani Padişahlar zamanında, Haymanadan Osman isminde bir delikanlı gelir.Bu Osman ismindeki genç köyümüzü çok sever.Köyümüzden evlendirilir. Hanımının ismi Hafizedir. Çok çalışkan ve kuvvetli bir delikanlıdır. Ahmetçavuşlar silalesinden İbrahim Bey'in yanında çalışmaktadır. Onun bahçelerinde, tarlalarında var gücüyle çalışmaktadır. Günlerden Cuma'dır. Şimdi bile Cuma günleri köy insanları istirahat eder. Çünki Cuma namazına hazırlık yapmak için banyo yaparlar, güzel çamaşır ve elbise giyerler ve namazdan bir saat önce camiye gelirler. Hocanın vereceği vaazdan hisse kapmak isterler. İşte böyle bir cuma günü İbrahim Bey yanında çalışana:

"-Bak Osman bugün CUMA unutma, fakat önce dağa git kurumuş odunlardan topla, yengen ekmek yapacak lazım. Arpalıktaki bahçede kara su var. Hendek aç. O zararlı suyu bahçeden defet. Hayvanların ahırı gübre doldu. Şu küreği al. Güzelce temizle. Sonra ahıra saman yay. Temizlediğin ahırdan çıkan gübreyi ise, yakındaki bahçeye taşı. Çünki bugün cuma.. Bir an önce bu dediklerimi yap. Daha sonra köy hamamına git. Güzelce temizlen. Çünki bugün cuma ..
Camiye erkenden gel. Hocanın dediklerini de dinle.." diye söyleyince. Bu yukarıdaki işleri şöyle bir düşünür. Bir haftada bile tamamlanmayacak gibi görünmektedir. Genç Osman dudaklarına bir gülümseme kondurduktan sonra, bir adım geri çekilir ve ellerini beline dayar ve Ahmet Çavuşun Oğlu İbrahim Bey'e ileride Lakap olacak şu kelime ile cevap verir.

"-Ha TATSIZ ha !! der"

Bu sözden sonra Ahmet çavuşlar sülalesinin o koluna Tatsızlar diye hitap ederler.

Bu tatsız lafını eden genç'in torunu, Osman Güngör Abi, bu hadiseyi bana anlattı.

Şerafettin oğlu Hasan Güler…
Allahu Teala Muhtar Cevdet Ertürk’ten razı olsun.
Kendisine Gemlik’te yeni bir işyeri açmış. Zeytin ve Zeytin mamülleri toptan ve perakende satışını yapacak. Bu yeni işinde muvaffak olsun. Başka köylülerimize de örnek olsun. Cevdet Ertürk’ün gösterdiği yoldan ilerlesinler. Amin.

Çevremizde bir ışık olmalıyız.
Işık değilsek, Güneş gibi faydalı ve ışık saçan önderleri bulmalıyız.
Türkiye’nin ilerlemesi, bilgi sahibi vatandaşlarımızın varlığı ile mümkün olacaktır.
Ya okumalıyız. Ya okutmalıyız. Ya da okuyanlara saygı duymalıyız.

Hiç yorum yok:






TGRT BELGESEL