http://www.orhangazigemic.com/
Bumerang - Yazarkafe

Sevgili Dostlar
Yorumlarınızla,
Önerilerinizle
bu makalelere can gelecektir.
BİR DAVAYI DERT EDİNDİM. . İNSANLARIN DERTLERİYLE, HEMDERT OLACAĞIM.
BU DERT ORTAKLIĞI İLE, BAŞLAYAN DOSTLUKLARA

YELKEN AÇAN BİR GEMİ OLACAK BU SAYFALAR.



NAMAZ VAKİTLERİNİ EN ÖNEMLİSİ DE İMSAK VAKİTLERİNİ YUKARIDAKİ TAKVİME GÖRE DİKKAT EDER VE O GÖSTERİLEN SAATLARE İLTİFAT EDERSENİZ ÇOK ÇOK İYİ EDERSİNİZ. ALLAHU TEALA SİZLERİ KORUSUN AMİN. BİZİ DE KORUMASI İÇİN HEP DUA EDİYORUZ. SİZLERİN DE DUALARINIZI BEKLERİZ.

Sevgili Dostlar
Gemiç Köyü Hakındaki bilgilerin önemli bir bölümünü, 96 yaşındaki Annem Halide Güler'den aktardım.
Kendi hayatından ziyade, Gemiç Köyü insanlarını bize anlattı.
Yurdumuzun insanlarını da karakter bakımından özetledi.
İçimizde bir çalışma şevki olduğunu Fakat tembelliğimizin daha baskın geldiğini belirtti.
Çok zeki olduğumuzu, çalışırsak çok ileri ülkeler düzeyine çıkacağımızı ifade etti.
Herkesi kendi gibi çalışmaya davet etti.
Çalışmak, çok çalışmak insanı daha dinç yapar.
İşleyen demir paslanmaz, dedi.
GEMİÇ KÖYÜ, HAVASI, SUYUYLA VE EN ÖNEMLİSİ GÜZEL İNSANLARIYLA MUHTEŞEM BİR YERDİR

28 Mart 2016 Pazartesi

HERKES İÇİN BİRAZ MUTLULUK


MERHABA DOSTLAR
 SAYFAMIZA HOŞGELDİNİZ. 

HERKES İÇİN BİRAZ MUTLULUK

Jerry, çevresindekilerin çok sevdiği insanlardan biriydi.
Keyfi her zaman yerindeydi. Her zaman söyleyecek olumlu
bir şey bulurdu. Hatta bazen etrafındakileri çıldırtırdı bile.

Bu adam, bu halde bile nasıl iyimser olabiliyor? Birisi nasıl
olduğunu sorsa; “Bomba gibiyim” diye yanıt verirdi hep..
“Bomba gibiyim.” Jerry bir doğal motivasyoncuydu...

Yanında çalışanlardan biri, o gün, kötü bir günündeyse,
Jerry yanına koşar, duruma nasıl olumlu bakılacağını anlatırdı.

Bu tarzı fena halde düşündürüyordu beni... Bir gün Jerry’ye
gittim. Anlayamıyorum dedim.. Nasıl olur da, her zaman,
her koşulda bu kadar olumlu bir insan olabiliyorsun...
Nasıl başarıyorsun bunu?

Her sabah kalktığımda kendi kendime Jerry bugün iki
seçimin var: Havan ya iyi olacak, ya kötü.. derim.
Havamın iyi olmasını seçerim. Kötü bir şey olduğunda gene iki
seçimim var: Kurban olmak, ya da ders almak.

Ben başıma gelen kötü şeylerden ders almayı seçerim.
Birisi bana bir şeyden şikayete geldiğinde, gene iki seçimim var..
Şikayetini kabul etmek ya da ona hayatın olumlu yanlarını
göstermek. Ben hayatın olumlu yanlarını seçerim.

Yok yahu, diye protesto ettim. Bu kadar kolay yani?
Evet.. Kolay dedi Jerry.. Hayat seçimlerden ibarettir.
Her durumda bir seçim vardır. Sen her durumda nasıl
davranacağını seçersin. Sen insanların senin tavrından nasıl
etkileneceklerini seçersin. Sen havanın, tavrının
iyi ya da kötü olmasını seçersin...
Yani sen, hayatını nasıl yaşayacağını seçersin!..

Jerry’nin sözleri beni oldukça etkiledi. Onu, uzun yıllar
görmedim. Ama, hayatımdaki talihsiz olaylara dövünmek
yerine, seçim yapmayı tercih ettiğimde hep onu hatırladım.

Yıllar sonra, Jerry’nin başına çok tatsız bir şey geldi. Soygun
için gelen hırsızlar, paniğe kapılıp, Jerry’yi delik deşik etmişler...
Ameliyatı 18 saat sürmüş, haftalarca yoğun bakımda kalmış.
Taburcu edildiğinde, kurşunların bazıları hala vücudundaymış.

Ben onu, olaydan altı ay sonra gördüm.
Nasılsın? diye sorduğumda, Bomba gibiyim dedi
Bomba gibi. Olay sırasında neler hissettin Jerry dedim.
Yerde yatarken, iki seçimim var diye düşündüm..
Ya yaşamayı seçecektim, ya ölümü.. Ben yaşamayı seçtim.

Korkmadın mı, şuurunu kaybetmedin mi !..
Ambülansla gelen sağlık görevlileri harika insanlardı.
Bana hep İyileşeceksin merak etme dediler.
Ama acil servisin koridorlarında sedyemi hızla
sürerlerken, doktorların ve hemşirelerin yüzündeki
ifadeyi görünce ilk defa korktum.Bu gözler
bana; Bana adam ölmüş diyordu. Bir şeyler yapmazsam,
biraz sonra ölü bir adam olacaktım gerçekten..

Ne yaptın? diye merakla sordum..
Kocaman bir hemşire yanıma yaklaştı ve bağırarak
herhangi bir şeye alerjim olup olmadığını sordu..
Evet diye yanıt verdim.. Var.. Doktorlar ve hemşireler
merakla sustular.. Derin bir nefes alarak kendimi
toparladım ve bağırdım: Benim kurşunlara alerjim var !..

Doktorlar ve hemşireler gülmeye başladılar. Tekrar bağırdım..
Ben yaşamayı seçtim. Beni bir canlı gibi ameliyat edin.
Otopsi yapar gibi değil..

Jerry, sadece doktorların büyük ustalıkları
sayesinde değil, kendi olumlu tavrının büyük
katkısı ile yaşadı. Yaşaması bana yeni ders oldu.

Hergün, hayatımızı dolu dolu yaşamayı seçme şansımız
ve hakkımız olduğunu ondan öğrendim..
Ve her şeyin kendi seçimimize bağlı olduğunu..


Bu yazıyı okudunuz. Şimdi iki seçiminiz var:

1. Unutup gitmek.
2. Kesip saklamak,
fotokopisini çıkarıp, dostlarınıza dağıtmak..

Ben, ikincisini seçip bunu sizlerle paylaşmayı tercih ettim.
Yazının Sahibi:

Francie Baltazar-Schartz

KİŞİ ARKADAŞININ AYNASIDIR

SÖYLE KİMİNLE KONUŞTUĞUNU, SÖYLEYEYİM KİM OLDUĞUNU

Cahil insandan dost olmaz. Cahil insanın kimseye faydası yoktur. Hatta zararı çoktur.Elimizde geceyi aydınlatan bir ışık olmalı bu söz.. Cahil insanın dostluğundan fayda gelmez, hatta zarar bile gelir.
Hep anlatılan bir masaldır. Masal deyip geçmeyelim. İbret alalım. Bir ayı ile bir insan dost olmuşlar. Bu ikili nereye gitse, herkes korkuyla ikisine de el pençe divan, saygı gösteriyor. Adam çok memnun. Ayıve adam mesut bir hayat sürüyorlarmış.
O yıllarda şimdiki gibi yerel yönetimler varmıymış.  Veya bu kadar başarılı değillermiymiş.  Orası teferruat. Fakat kara sinekler her yerde bol miktarda uçuşurlarmış.
Ayıyı dost bellemiş olan bu adam, bir ağacın gölgesinde  uyuyayım demiş. Bekçisi ve dostu ayı ise, onun rahatı için pür dikkat tetikte..
Bir karasinek adama dadanmış. Uyumak ne kelime, tam  kendinden geçecek, sinek  alnına konuyor. Ayı  eliyle savuşturuyor. Fakat sinek bir daha bir daha durmadan hamle yapıyor..
Ayı bakıyor olacak gibi değil. Yakınlardan kocaman bir taş alıyor. Adamın alnına konan sineği bir vuruşta öldürüveriyor.
Tabii ayı ile dost olan bu adam da aynı anda canını veriyor..
Bu bir hikayedir. Şimdilerde koruma altında olan ayılara fazla söz söylemeyelim. Anlatılmak istenen fikir, insanın dostlarını seçerken çok dikkat etmesi gerektiğidir.
Anlayana sivrisinek saz. Anlamayana davul zurna az..


EŞLER BİRBİRLERİNİ DAİMA SEVMELİDİR

EŞ DEDİĞİN,
 SEVGİ DOLU OLMALIDIR


Eş dediğin gözle değil, yürekle bakışmalı,
Candan sevmeli eşini, birbirlerine yakışmalı …
En önemlisi de bu eşler çok iyi anlaşmalı
Birbirlerine kızsalar bile hemen barışmalı
Yukarıdaki dörtlüğü düşündükçe, içimde bir sevinç oluşuyor.
Eş, yani hayat arkadaşımız, sanki bizden bir parça gibi olmalıdır.
Biz sevinirsek o da gülmeli, Üzülürsek ağlamalı demiyorum. Fakat sevinçlerimizi artırmalı, Kederlerimizi de azaltmalıdır.
Eşimiz bize her bakımdan destek olmalıdır.
Erkek veya kadın olarak söylemiyorum. İster erkek eş, isterse kadın eş, hiiç farketmez.
İkisine de söylüyorum.
Kısaca ifade edeyim.
EŞ YÜREKTEN SEVMELİDİR.. EN ÖNEMLİSİ EŞLER ARASINDAKİ SEVGİDİR.
 EVLİLİKLER SONA ERMEDEN ÖNCE. SEVGİLER BİTMİŞTİR...
SEVGİLERİMİZİ BİTİRMEYELİM. HER GÜN YENİ TANIŞMIŞ GİBİ SARILALIM BİRBİRİMİZE, KULAKLARIMIZA SEVGİ SÖZLERİ SÖYLEYELİM. 
ŞİİRLER OKUYALIM..
Eş dediğin gözle değil, yürekle bakışmalı,
Candan sevmeli eşini, birbirlerine yakışmalı …
En önemlisi de bu eşler çok iyi anlaşmalı
Birbirlerine kızsalar bile hemen barışmalı



25 Mart 2016 Cuma

AİLE BAKANI GÖREVDEN ALINSIN MI?

SİZLERE BURADA GEMİÇ KÖYÜ AĞIRLIKLI FAKAT SOSYAL İÇERİĞİ DE OLAN YAZILAR YAZACAĞIM.
BUGÜNKÜ YAZININ KONUSU DOĞRUDAN GEMİÇ KÖYÜMÜZÜ İLGİLENDİRMİYOR.
FAKAT SOSYAL İÇERİĞİ OLAN BİR MAKALE YAZDIM.
İNŞALLAH BEĞENİR VE YORUMLAR YAZARSINIZ.

"Aile Bakanı görevden alınsın" kampanyası büyüyor: İki günde imzacı sayısı 250 bine dayandı.

                                                                           
Dr. Sema Ramazanoğlu

Denizli 1959 Doğumlu
Doktor
Siyasetçi
Adalet ve Kalkınma Partisinin kurucularından olup, TBMM Denizli Milletvekilidir.
Adalet ve Kalkınma Partisinin Kurucu Genel Başkanı ve halen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde, kendisine bağlı Genel Başkan Danışmanı olarak görev yapmıştır.
İki dönem üst üste Adalet ve Kalkınma Partisi Merkez Karar Yönetim Kurulu Üyesi olarak Parti Yönetiminde önemli sorumluluklar üstlenmiştir. Türkiye’deki ve İslam Ülkelerindeki kadınların sosyal problemleri dahil olmak üzere, onların tüm sorunları üzerinde, ulusal ve uluslararası düzeydeki birçok faaliyetlerde Adalet ve Kalkınma Partisini temsil etmiştir. Aylık yayınlanan “Kadın ve Aile” Dergisine makaleler yazmıştır.
Zeynep Kamil Hastanesi ve Haydarpaşa Numune Hastanesi gibi Türkiye’nin en saygın ve en iyi tanınan Devlet Hastanelerinde, yaklaşık 20 yıl süreyle daimi kadrolu Tıp Doktoru sıfatıyla hizmet vermiştir.
Yıllarca, bir çok sosyal kurum ve kuruluş bünyesinde yönetici veya katılımcı olarak faaliyet göstermiştir. Kadın Sağlıkçılar Derneği (KASAD-D) ve KASAD-Vakfı Kurucu Üyeliği, Hazar Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği Üyeliği gibi bir çok STK bünyesinde aktif görevler üstlenmiştir. Halen, 26. Dönem Denizli Milletvekili sıfatıyla TBMM çatısı altında ve  64. Hükümet bünyesinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı olarak Kabinede görev yapmaktadır.
Son günlerde kendisine sosyal paylaşım sitelerinde, olmadık hakaretler ediliyor.
Söylediği bir cümle çarpıtılarak, şahsı aşağılanıyor.
Şu sözü söyledi.
Bu olayda adı geçen Ensar vakfının eğitimimize çok hizmetleri var. Bir kerecik yanlış yapıldı diye onları suçlayamayız.
Fakat yanlarında çalışan o aşağılık insanın en ağır cezayı alması için, müdahil olacağım.
Bir avukat gibi bu hadisenin mahkeme safhasının takipçisi olacağım.
Bir camia içindeki bir ahlaksız sebebiyle, böylesine karalanmasın dedi.
Fakat kendisine türlü hakaretler yapıldı.
Onun da kanunlar önünde dokunulmazlığı var.
Elbette kensisine hakaret edenleri tek tek dava edecektir.
Buna benzer olay Edirne de de oldu.
Orada bir esnafın dükkanını tarumar ettiler.
Meğer bu esnafın yeğeni, teröristmiş ve aranıyormuş.
Yapmayın.
Etmeyin.
Birlik içinde olalım.
Bir insan polis tarafından yakalansa, hakim tarafından tutuklansa, crzaevine konulsa da yine ona suçlu diyemeyiz.
Masuniyet karinesi bütün dünyada olduğu gibi, bizim ülkemizde de geçerlidir.
Bir insan mahkeme edilir. Cezası kesinleşir. O zaman suçludur.
Onun için: sosyal medyadaki yazılar sert ve acımasız olmasın.
Birlik, beraberlik, sevgi ve barış içeren yazılar yazalım.
Bırakalım suçlu zannettiklerimizi polise, savcıya ve hakime…
Biz kendi has işimize bakalım.
Çalışalım. Çok çalışalım.
Türkiyeyi ve insanımızı bu her türlü kirlilikten temizleyelim.
Bilge insanlara ihtiyaç var.
Evet çok akıllısınız. Siyasete girmiyorsunuz.
Fakat gazete köşelerinde, Televizyon ekranlarında ve en önemlisi sosyal paylaşım sitelerinde:
HOŞGÖRÜ, SEVGİ VE BARIŞ ORTAMINI SAĞLAMANIN YOLLARINI VE BÖYLESİ ORTAMDA YAŞAYAN İNSANLARIN NASIL HUZURLA YAŞAYACAĞINI ANLATIN.
Haydi güzel ve akıllı insanlar iş sizin üzerinizde kalmasın.

Bildiklerinizi bizlerle paylaşın.
Dr. Sema Ramazanoğlu

"Aile Bakanı görevden alınsın" kampanyası büyüyor: İki günde imzacı sayısı 250 bine dayandı.

Karaman’da 10 erkek öğrenciye yönelik cinsel istismar vakasının takipçisi olacağını söyleyen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, tutuklu öğretmen Muammer B.’nin bağlantılı olduğu Ensar Vakfı’na sahip çıkınca sosyal medya kullanıcılarının hedefi oldu.






TGRT BELGESEL