http://www.orhangazigemic.com/
Bumerang - Yazarkafe

Sevgili Dostlar
Yorumlarınızla,
Önerilerinizle
bu makalelere can gelecektir.
BİR DAVAYI DERT EDİNDİM. . İNSANLARIN DERTLERİYLE, HEMDERT OLACAĞIM.
BU DERT ORTAKLIĞI İLE, BAŞLAYAN DOSTLUKLARA

YELKEN AÇAN BİR GEMİ OLACAK BU SAYFALAR.



NAMAZ VAKİTLERİNİ EN ÖNEMLİSİ DE İMSAK VAKİTLERİNİ YUKARIDAKİ TAKVİME GÖRE DİKKAT EDER VE O GÖSTERİLEN SAATLARE İLTİFAT EDERSENİZ ÇOK ÇOK İYİ EDERSİNİZ. ALLAHU TEALA SİZLERİ KORUSUN AMİN. BİZİ DE KORUMASI İÇİN HEP DUA EDİYORUZ. SİZLERİN DE DUALARINIZI BEKLERİZ.

Sevgili Dostlar
Gemiç Köyü Hakındaki bilgilerin önemli bir bölümünü, 96 yaşındaki Annem Halide Güler'den aktardım.
Kendi hayatından ziyade, Gemiç Köyü insanlarını bize anlattı.
Yurdumuzun insanlarını da karakter bakımından özetledi.
İçimizde bir çalışma şevki olduğunu Fakat tembelliğimizin daha baskın geldiğini belirtti.
Çok zeki olduğumuzu, çalışırsak çok ileri ülkeler düzeyine çıkacağımızı ifade etti.
Herkesi kendi gibi çalışmaya davet etti.
Çalışmak, çok çalışmak insanı daha dinç yapar.
İşleyen demir paslanmaz, dedi.
GEMİÇ KÖYÜ, HAVASI, SUYUYLA VE EN ÖNEMLİSİ GÜZEL İNSANLARIYLA MUHTEŞEM BİR YERDİR

1 Eylül 2015 Salı

ŞABLON

GEMİÇ KÖYÜ, HAVASI, SUYUYLA VE EN ÖNEMLİSİ GÜZEL İNSANLARIYLA MUHTEŞEM BİR YERDİR: KÖYÜME DÖNMEK İSTEDİM

31 Ağustos 2015 Pazartesi

KÖYÜME DÖNMEK İSTEDİM


son yolculuk | izlesene.com
                                                                  

                                                                            



                                                                                  

DOSTLARA SELAM OLSUN DEDİK. 
SİZLERE BU SAYFALARDA HATIRALARIMI YAZACAĞIM. 
FAKAT SUYA SABUNA DOKUNARAK HER KONUDA YAZACAĞIM..

 Kendimi bildim bileli birgün köyüme dönmeyi hayal ettim. 
Evlendiğimde İstanbul'da idim. Baktım hanımım da benim gibi düşünüyor. Bu hayali hep besledim. Emekli olacağım. O zamana kadar kızım da evlenmiş olacak. 



Biz ikimiz köyümüzde kendimize ait tıpkı yukarıdaki resimdekine benzer bir evde yaşayacağız. Kitapçılardan aldığım eserlerin her yaşa her kültüre hitap etmesini tercih ederdim. Çünkü evimizin birinci katı bir kütüphane olacaktı. 




Oranın kapısı sabah erkenden açılacak gelen köy sakinleri bir yandan çay ve kahve içerken bir yandan da kitap okuyacaktı. Kütüphanenin ışıklandırılmasını özenle yaptıracaktık. Hiçbir okuyucu kitap okurken rahatsız olmayacaktı. Önce ihtiyarlık yıllarımızda maddi destek olsun diyerek, bir yapı kooperatifine girdik. Çok şükür 1985 yılında evimiz bize teslim edildi. Sıra köydeki hayal ettiğimiz evimizdeydi. Onuniçin de hiç endişelenmedik. Bu ara bizden sonra yapı kooperatifine giren akraba ve dostlarımıza parasal yardım yaptık. Ev yapan kim olursa olsun başkasından borç alarak yardımlarımızı esirgemedik. Hele hanımım "ALLAHU TEALA ONDAN RAZI OLSUN" babam ev yaptıracağım dediğinde bütün takılarını hatta kendi babasının ona ileride lazım olur diye verdiği bilezikleri de dahil hepsini babama verdi. Bu cömertliğimizin güvencesi nereden geliyordu? Emekli olacağımız zaman bize ödenecek kıdem tazminatı vardı. İşte o paraya güvenerek, hiçbir tasarruf yapmadık. Hayellerimizi hayalde bırakan o müthiş kararlar olmasaydı, herşey çok güzel olacaktı. 5 nisan 1994 kararları sonunda TÜRKİYE büyük bir krize girdi. Parası ve malı olanların çok kazandığı, fakir halkın işçi, memur ve emeklinin çok kaybettiği bir dönem başladı. O dönemin başbakanı şimdi siyaset dışında. Başbakan yardımcısı ise, yeni bir hamle ile BELEDİYE BAŞKANI olmak için sandıktan onay bekledi. Fakat seçilemedi. Bu millet unutmaz. İşte sevgili dostlar o yıl bütün ülkede işçi çıkarmalar oldu. Sadece bizim çalıştığımız fabrikadan 2625 kişi çıkarıldı. Tazminatımı verdiler. 6 aylık vizite kağıdımı da imzalayıp verdiler. insan 50 yaşından sonra hastalıklara düçar oluyor. 48 yaşımda işsiz kaldım. eğer 4 yıl daha bekleseydi bu kriz o zaman bireysel olarak etkilenmiyecektim. Çünkü o sırada emekiliği hak etmiş arkadaşlarım, kendilerine bir ev daha aldılar. Emekli maaşları da bağlandı. Ufak tefek yaptığı işlerle de aile bütçelerine katkı sağladılar. Hatta bir akrabam köyümüze hem ev yaptırdı. Hem de verimli bir yerden zeytin bahçesi aldı. Şimdi kendisi zenginler sınıfında. Ben ise kalan 4 yıl içinde kıdem tazminatını yedim. Çünkü kızım üniversiteye devam ediyordu. Emekli olabilmem için aylık primlerimin isteğe bağlı sigortaya ödenmesi gerekiyordu. Unutulmamalı ki İSTANBUL'da yaşamak pahalıdır. Hemen köyüme dönebilseydim. Elimdeki birikimle yine de ev alabilirdim. Olmadı sevgili dostlar... 



Geçti gitti ömrüm hayellerimle... Şimdi benim yaşadığım travmaya aday yeni vatandaşlarımız var. Onlar yapılacak seçimlerde sandıkta cevap vereceklerdir. Ben de onlara destek vereceğim. Bir blogcu arkadaşımın dediği gibi sosyal demokratlar fakiri-fukarayı düşünür. Diğerleri oy almak için düşünür görünür. Burada hemen belirtmeliyim. Sosyal demokrat parti TÜRKİYE'de var. İsmini siz de biliyorsunuz. Ben o partiye yıllardır oy veriyorum. İnşaallah bu seçimde kendini gösterir. 



GEMİÇ KÖYÜ,
 HAVASI, SUYUYLA VE EN ÖNEMLİSİ GÜZEL İNSANLARIYLA MUHTEŞEMDİR 



son yolculuk | izlesene.com



1 yorum:

  1. Kendimi bildim bileli birgün köyüme dönmeyi hayal ettim. Evlendiğimde İstanbul'da idim. Baktım hanımım da benim gibi düşünüyor. Bu hayali hep besledim. Emekli olacağım. O zamana kadar kızım da evlenmiş olacak. Biz ikimiz köyümüzde kendimize ait tıpkı yukarıdaki resimdekine benzer bir evde yaşayacağız. Kitapçılardan aldığım eserlerin her yaşa her kültüre hitap etmesini tercih ederdim. Çünkü evimizin birinci katı bir kütüphane olacaktı.
    Oranın kapısı sabah erkenden açılacak gelen köy sakinleri bir yandan çay ve kahve içerken bir yandan da kitap okuyacaktı.
    Kütüphanenin ışıklandırılmasını özenle yaptıracaktık. Hiçbir okuyucu kitap okurken rahatsız olmayacaktı.
    Önce ihtiyarlık yıllarımızda maddi destek olsun diyerek, bir yapı kooperatifine girdik.
    Çok şükür 1985 yılında evimiz bize teslim edildi. Sıra köydeki hayal ettiğimiz evimizdeydi. Onuniçin de hiç endişelenmedik. Bu ara bizden sonra yapı kooperatifine giren
    akraba ve dostlarımıza parasal yardım yaptık.
    Ev yapan kim olursa olsun başkasından borç alarak yardımlarımızı esirgemedik. Hele hanımım "ALLAHU TEALA ONDAN RAZI OLSUN" babam ev yaptıracağım dediğinde bütün takılarını hatta kendi babasının ona ileride lazım olur diye verdiği bilezikleri de dahil hepsini babama verdi. Bu cömertliğimizin güvencesi nereden geliyordu? Emekli olacağımız zaman bize ödenecek kıdem tazminatı vardı. İşte o paraya güvenerek, hiçbir tasarruf yapmadık. Hayellerimizi hayalde bırakan o müthiş kararlar olmasaydı, herşey çok güzel olacaktı.
    5 nisan 1994 kararları sonunda TÜRKİYE büyük bir krize girdi. Parası ve malı olanların çok kazandığı, fakir halkın işçi, memur ve emeklinin çok kaybettiği bir dönem başladı. O dönemin başbakanı şimdi siyaset dışında. Başbakan yardımcısı ise, yeni bir hamle ile BELEDİYE BAŞKANI olmak için sandıktan onay bekledi. Fakat seçilemedi. Bu millet unutmaz.
    İşte sevgili dostlar o yıl bütün ülkede işçi çıkarmalar oldu. Sadece bizim çalıştığımız fabrikadan 2625 kişi çıkarıldı. Tazminatımı verdiler. 6 aylık vizite kağıdımı da imzalayıp verdiler. insan 50 yaşından sonra hastalıklara düçar oluyor. 48 yaşımda işsiz kaldım. eğer 4 yıl daha bekleseydi bu kriz o zaman bireysel olarak etkilenmiyecektim. Çünkü o sırada emekiliği hak etmiş arkadaşlarım, kendilerine bir ev daha aldılar. Emekli maaşları da bağlandı. Ufak tefek yaptığı işlerle de aile bütçelerine katkı sağladılar. Hatta bir akrabam köyümüze hem ev yaptırdı. Hem de verimli bir yerden zeytin bahçesi aldı. Şimdi kendisi zenginler sınıfında.
    Ben ise kalan 4 yıl içinde kıdem tazminatını yedim. Çünkü kızım üniversiteye devam ediyordu. Emekli olabilmem için aylık primlerimin isteğe bağlı sigortaya ödenmesi gerekiyordu. Unutulmamalı ki İSTANBUL'da yaşamak pahalıdır. Hemen köyüme dönebilseydim. Elimdeki birikimle yine de ev alabilirdim.
    Olmadı sevgili dostlar... Geçti gitti ömrüm hayellerimle...
    Şimdi benim yaşadığım travmaya aday yeni vatandaşlarımız var. Onlar yapılacak seçimlerde sandıkta cevap vereceklerdir. Ben de onlara destek vereceğim. Bir blogcu arkadaşımın dediği gibi sosyal demokratlar fakiri-fukarayı düşünür. Diğerleri oy almak için düşünür görünür.
    Burada hemen belirtmeliyim. Sosyal demokrat parti TÜRKİYE'de var. İsmini siz de biliyorsunuz. Ben o partiye yıllardır oy veriyorum. İnşaallah bu seçimde kendini gösterir.
    YanıtlaSil

Hiç yorum yok:






TGRT BELGESEL